NOT: Tanık göstermeyi, örneklendirme ile birbirine karıştırmamak gerekir. Örneklendirme, bir konudaki özellikleri en belirgin şekilde üzerinde barındıran varlık, olay veya kavramları listelemektir. Bu cümlelerde genellikle “örneğin, mesela” gibi kelimeler kullanılır veya kullanılmasa da böyle bir anlam hissedilir. Ayrıca örneklendirme genellikle soyut kavram ve düşünceleri, somutlaştırmak için kullanılır. Tanık göstermede ise böyle bir amaç yoktur. Sadece düşünceyi daha önemli ve inandırıcı kılma amacı bulunmaktadır.
Örnek: Ben her okuduğum romanda asıl kendime yaklaştığıma inanıyorum. Her biri çok yanlı gerçeğimizi belli bir yandan açar bana. Neden söz ederse etsin, beni, başkalarını, yaşamayı tanıtır. Balzac “Eugenie Grandef“i yazmasaydı, gecem gündüzüm bencillerle geçtiği hâlde nerden bilecektim bencilliği? “Kızıl ile Kara” olmasaydı benim de öz geçmişimden haberim olmayacaktı.
Yukarıdaki paragrafta kalın yazılan kısımlar, yazarın düşüncesine örnektir. Burada kesinlikle tanık göstermeden söz edilemez; çünkü yazarın romanlarda kendine yaklaştığını örnekleyen karakterler sıralanmıştır. Aşağıdaki örnek paragrafları inceleyin, hepsinde başka bir kişinin düşüncelerinden alıntı yapılarak kendi düşüncesini önemli ve inandırıcı kılma amacı bulunmakta ve hepsinde tanık gösterme kullanılmaktadır.
Örnek: Jan Paul Sartre şöyle der: “İnsan bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için yazardır.” Bu görüşe katılmamak mümkün mü? Söz sanatçısı dediğin, herkesin söylemek isteyip de söyleyemediği sözleri, kendine özgü biçimler arasından seçerek söyleyivermeli ve okuyucuya: “Benim söylemek istediğimden daha güzel.” dedirtmeli.
Örnek: Kültürel değerlerimiz ancak sağlam bir dille geleceğe aktarılabilir. Buna dikkat edilmediği takdirde kuşaklara arası iletişimde kopukluklar ortaya çıkar. Orhan Veli Kanık, bu konuda nasıl hareket edilmesi gerektiğini şu sözleriyle ortaya koymuştur: “Dili, her zaman, her yerde düşünmemiz gerekir. Bir takvim yaprağında, bir sokak ilanında dile karşı sorumlu olduğumuzu hatırımızdan çıkarmamalıyız. Binlerce insan tarafından okunacak bozuk bir cümlenin, birçok kişinin aklını çelebileceğini unutmamalıyız. Sağlam bir dile ancak böyle ulaşabiliriz.”
Örnek: Çocuğunuz bilim insanı mı olsun istiyorsunuz; o halde ona önce edebiyatı sevdirin. Bilim insanının amacı insanların yaşamını kolaylaştırmak; dünyayı daha güzel, daha yaşanası hal aldırmaktır. Bu amaca ulaşmak için insanları sevmek; onların acılarını ve sevinçlerini yüreğimizde duyumsamak gerekir. Balzac: “Bilim insanı olmak için, insanları sevmek, dolayısıyla edebiyatsever olmak gerekir.” diyor.
Örnek Sorular
1. Kendi çağımızın ödevini, sorumluluğunu taşıyıp, “güzel yarınlar” için uğraş verdiğimiz sürece, doğa da insan doğamız da temiz ve mutlu bir dünyada yaşayacak; bilinçli gelecek kuşaklar da hem kendi çağına, hem de yarınlara yönelik, atalarından kalan kalıtı, bir bayrak yarışçısı sorumluluğuyla kendilerinden sonraki kuşağa vermenin huzuru içinde olacaklardır. Gorki, “Kuşlar nasıl uçmak için yaratılmışsa, insanlar da mutlu olmak için yaratılmışlardır.” der. Düş kurmak bir yana, akılsal eğitim – öğretim sürecini işlevselleştirirsek, ne açlık, ne yoksulluk, ne de savaşlar kalır; mutluluğun dışındadır.
Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Öyküleme B) Betimleme C) Tanık gösterme D) Karşılaştırma
A) Öyküleme B) Betimleme C) Tanık gösterme D) Karşılaştırma
YANIT: Çağımızdaki sorumluluk düşüncesi üzerine yazar kendi düşüncelerini ifade ettikten sonra, bu konuya paralel olarak Gorki’nin düşüncelerinden alıntı yapmıştır. Yani cevap “C” seçeneğidir.
2. İnsan doğal olarak iyidir; ama toplumun kurumları yozlaştırır onu. Rousseau, felsefesinin bu temel ilkesini şu önermeyle ortaya koymuştu: Tanrı elinden çıkan her şey iyidir, insan elinde her şey yozlaşır. O, sanat ve kültürün zararlı olduğuna inandığı için Emile adlı kitabında çocukların nasıl kendi kendini yetiştireceklerini anlatır.
Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdaki aşağıdakilerden hangilerine başvurulmuştur?
A) Tanımlama – Örneklendirme
B) Tanık gösterme – Örneklendirme
C) Açıklama – Betimleme
D) Tanık gösterme – Tanımlama
A) Tanımlama – Örneklendirme
B) Tanık gösterme – Örneklendirme
C) Açıklama – Betimleme
D) Tanık gösterme – Tanımlama
YANIT: Toplumdaki kurumlar üzerine devam eden yazıda, Rousseau’nun düşüncesinden alıntı yapılarak tanık gösterilmiştir. Aynı zamanda burada bir örneklendirme bulunmaktadır. Yani cevap “B” seçeneğidir.
Yorumlar
Yorum Gönder