Ana içeriğe atla

...

gül

Divanü Lügati’t Türk / Kaşgarlı Mahmut

Divanü Lügati’t Türk / Kaşgarlı Mahmut

divanü lügatit türk özellikleri
Türk Dilleri Sözlüğü” diye çevirebileceğimiz Divanü Lûgat-it Türk hakkında bilgilerimiz, gözleme dayanan ve karşılaştırmalı dilcilik yöntemine uyan bir eser olduğu için, Türk kültür tarihi bakımından olduğu kadar, Türk dili tarihi bakımından da üstün değerde bir kaynak eser niteliğindedir. Kaşgarlı Mahmut‘un, eserini yazarken o devir Türk ülkelerini birer birer dolaşarak notlar almış ve doğrudan doğruya kendi derlediği dil malzemesine dayanmış olması, eserinin değerini bir kat daha arttırmıştır.
Divanü Lûgat-it Türk’ü, yalnızca bir “sözlük” olarak nitelemek, ona haksızlık etmek olacaktır. Çünkü bu eser, Türk lehçelerinin dil ve ses özelliklerini ortaya koyup, Türk tarihini aydınlatacak ayrıntılı bilgiler vermesinin yanında; bundan bin yıl önce yaşayan Karahanlı Türklerinin yaşantılarını, kültürel özelliklerini, gelenek-göreneklerini, yemek kültürlerini, oyunlarını, inanç yapılarını ve maddi / manevi “kültür” kavramı içerisinde düşünülebilecek tüm değerler hakkında az veya çok bilgiler sunmaktadır. Bu anlamda Divan, yazıldığı dönem için bile büyük bir hazineyken, günümüz için paha biçilmez bir bilgi pınarıdır.
Divanü Lûgat-it Türk on birinci yüzyıl Türkçesinin ses bilgisi ve biçim bilgisi özellikleriyle ilgili bilgileri, söz varlığının gücünü, inceliklerini yirmi birinci yüzyıla ulaştıran bir bilgi hazinesidir. Kaşgarlı Mahmut’un 1072 yılında yazmaya başlayıp 1074 yılında tamamladığı Türk dilinin anıtsal eseri Divanü Lûgat-it Türk, yalnızca bir sözlük değildir.
Tarihin en eski dönemlerine kadar uzanan kültür değerlerimizin köklerini ortaya koyan, yaklaşık bin yıl öncesinin Türkistan’ında, Kıpçak bozkırlarında, Karahanlı Devleti’nde, Uygur Kağanlığı’nda, Oğuz obalarında kısacası on birinci yüzyılın Türk dünyasında yaşayan Türk topluluklarının dilleri, gelenekleri, inanışları, yaşayışları konusunda bilgiler veren, sözcükleri tanımlarken Türk sözlü edebiyatının seçkin örnekleriyle anlatımını renklendiren, atasözlerimizin en eski biçimleriyle söz varlığımızın gücünü ortaya koyan eşsiz bir başvuru kaynağıdır ve aynı zamanda Türkçenin hafızasıdır.

Yorumlar