Aç ayı oynamaz: Bir insandan ya da herhangi bir canlıdan iş bekleniyorsa ona mutlaka emeğinin karşılığı verilmeli, iş yapması bekleniyorsa tüm ihtiyaçları karşılanmalıdır.
Açık yaraya tuz basılmaz: Üzüntü duyan kişiye acısı geçemeden daha üzüntülü bir haber vermek uygun değildir.
Ağaç yaş iken eğilir: İnsanların eğitimi küçük yaşlarda verilmelidir. Belirli bir yaştan sonra bir insanı eğitmek zordur. Nasıl bir ağaç büyüdükçe onu eğmesi, şekle sokması zorsa, insanları da büyüdükten sonra eğitmek, terbiye vermek, fikirlerini değiştirmek zordur.
Ak akçe kara gün içindir: Helal yolla edinilmiş her kazanç, dar zamanlarımızda kullanmak, sıkıntılarımızından kurtulmak, dara düşmeden ihtiyaçlarımızı karşılamak içindir. Zamanında kazanılıp biriktirilmiş kazancımızı sıkıntıya düşmemek için harcamaktan çekinmememiz gerekir.
Akıl akıldan üstündür: İnsanın düşünemediğini bir başkası düşünebilir. Bir konuya ne kadar hakim olunursa olunsun, o konu hakkında başkalarının fikrini de almak fayda getirir.
Acele işe şeytan karışır: Hiç düşünmeden hızlıca alınan kararlar hayırlı bir sonuca ulaşamayabilir.
Altın yere düşmekle pul olmaz: Değeri olan, saygı gören kişi, bulunduğu makamdan daha aşağı bir makama gelse bile değerinden bir şey kaybetmez.
B ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Balık baştan kokar: Bir yerdeki her şey düzensiz ve bozuksa, bunun suçlusu o yerin ileri gelenleri, o yeri yöneten kişilerdir. Yöneticilerin niyetleri bozuksa, o yerde de bozulmalar meydana gelir.
Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur: İlgi gösterilen, bakılan yerler bir gün fayda sağlar. İlgi gösterilmeyen, bakılmayan yerler ise zamanla kullanılamaz hale gelir.
Besle kargayı, oysun gözünü: Hak etmedikleri halde birine iyilik yapılması, iyi davranılmasına karşılık o insandan fenalık, nankörlük görülmesi durumunda bu atasözü kullanılır.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var: İnsanın tek başına gücü oldukça sınırlıdır. Bazı işlerin üstesinden tek başına gelinemez. Böyle hallerde insanlar birlik içinde davranarak birlikte hareket edip o işin üstesinden gelebilirler.
Başa gelen çekilir: Bütün uğraşlara, gayretlere rağmen istenilen sonuca ulaşılamazsa bunu kabul etmek, sabır göstermek gerekir.
Bugünün işini yarına bırakma: Her şeyi vaktinde yapmak, ertelememek gerekir.
C – Ç ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Can boğazdan gelir: Canlıların yaşaması için yiyip içmeye ihtiyaçları vardır. Eğer beslenmezlerse ölürler. Sağlıklı ve dinç olarak yaşamak için iyi beslenilmelidir.
Can çıkmayınca huy çıkmaz: İnsanlar alışkanlıklarından hayatı boyunca kolay kolay vazgeçmez.
Çam sakızı, çoban armağanı: İnsanlar arasında hediyeleşmek çok hoş bir davranıştır. Hediyeleşmek insanları mutlu eder. Bazı insanlar maddi durumları nedeniyle pahalı hediyeler alamazlar. Böyle durumlarda bu atasözü kullanılır.
Çivi çiviyi söker: Güç bir işle başa çıkmak için aynı kuvvette bir çözüm kullanılır.
Çıkmadık candan umut kesilmez: Bir iş henüz sonuçlanmamışsa, sonuçlanana kadar yapılacak şeyler mutlaka vardır. Sonuca kadar umut etmekten vazgeçmemek gerekir.
D ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Damlaya damlaya göl olur: Küçük ve önemsiz görülen şeyler zamanla birikerek büyük ve önemli olurlar.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir: Olayların içinde olmayan, dışarıdan seyreden kişiler için yorum yapmak, eleştirmek çok kolaydır. Olaylardaki sorunları görmezler, kendilerine göre değerlendirirler.
Denize düşen yılana sarılır: Tehlike veya çaresizlik içinde olan kişiler bu durumdan kurtulmak için yine tehlikeli şeylerde çözüm arar ya da istemedikleri şeyleri yapmak zorunda kalırlar.
Deliye her gün bayram: Hiçbir şeyle ilgilenmeyen, hiçbir şeyi kendine dert edinmeyen, istediği yerde dolaşıp dilediği işi yapan delinin bütün günleri bayram coşkusu ve özgürlüğü içinde geçer.
Dinsizin hakkından imansız gelir: Ahlaksız, kötü, insafsız, acımasız bir kimseyi ancak ondan daha kötü bir kimse alt edebilir.
Dostun attığı taş baş yarmaz: Yakın arkadaşlardan gelen eleştiriler insanı gocundurmaz, incitmez.
E ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Elçiye zeval olmaz: İki taraf arasında iletişimi sağlayan kişi bu görevini yerine getirirken söylediği sözler ne kadar kötü olursa olsun, bu sözlerden dolayı sorumlu tutulamaz.
El elden üstündür: Herkesin yeteneği farklı farklıdır ve bu yetenekler diğerlerinden daha iyi olabilir. Bu nedenle insan kibirlenmemelidir.
El yarası geçer, dil yarası geçmez: İnsan vücudundaki yaralar iyi bir tedaviyle geçer fakat bir insan kötü bir söz işitip kırıldığı zaman bundan dolayı duyduğu üzüntüyü unutamaz.
Evdeki hesap çarşıya uymaz: İnsan her zaman kendi düşünce ve yaşamına göre plan yapar fakat diğer insanların da kendilerine göre planları vardır. Bu nedenle yapılan planlar her zaman işlemeyebilir.
Ev alma komşu al: İnsanların barınması için ev sahibi olması önemlidir fakat evin etrafında bulunan kişilerin yani komşuların davranışları, ahlakları, tutumları, alınacak evden daha önemlidir. Evi almadan önce komşuları iyi seçmek gerekir.
F – G ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Fazla mal göz çıkarmaz: O an fazla olan eşyanın zararı yoktur. O malın ileride lazım olabileceği düşünülerek saklanmalıdır.
Fısıltı ev yıkar: Dedikodu o kadar kötü bir şeydir ki ailelerin parçalanması gibi felaketlere neden olabilir.
Fırıncının oğlu aç dolaşırmış: İnsanlar istekle yaptıkları mesleklere kendilerini çok kaptırırlarsa, esas sorumlu oldukları kişilere gereken ilgiyi gösteremezler.
Gelen gideni aratır: Göreve yeni gelen kişi, o görevde daha önce çalışandan daha kötü ve başarısız olabilir.
Gönül ferman dinlemez: İnsanların yaşamlarının huzurlu olması için bazı kurallar vardır ve insanlar bu kurallara uymak zorundadır. Fakat insan çok severse, sevdiği için bu kuralları dikkate almaz.
Görünen köy kılavuz istemez: Ortada açıkça duran bir gerçeği tekrar açıklamaya gerek yoktur.
H ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Hamama giren terler: Her işin kendine göre bir sıkıntısı vardır. O işi yapmaya niyetlenen kimse, işin sıkıntılarını göze almalı, o sıkıntılardan dolayı şikayet etmeden işini yapmalıdır.
Hamala semeri yük değildir: İnsan bir işi severek yapar ve kimi insanların sorumluluğunu isteyerek üstlenirse, bu kimsenin işi ve sorumluluğundan yakındığı hiç görülmez.
Her koyun kendi bacağından asılır: Her insan kendi davranışlarından sorumludur. Hiç kimse başkalarının hatalarından sorumlu değildir.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır: Herkesin sorunlar karşısında çözüm bulurken kendine özgü bir yöntemi vardır.
Horoz ölür, gözü çöplükte kalır: İnsanların sevdikleri şeylere karşı olan hırsları ölünceye kadar devam eder.
Huylu huyundan vazgeçmez: Bir şeyi alışkanlık haline getirmiş kişiye ne yapılırsa yapılsın kişiyi o alışkanlığından vazgeçirmek çok zordur.
I – İ ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Isıracak köpek dişini göstermez: İnsana kötülük yapacak olan kişi bunu daha önceden haber vermez. İnsanlara açıkça düşman olanlardan çok, bu düşmanlığı gizliden gizliye yapan kimselere daha çok dikkat etmek gerekir.
Irmak kenarına çeşme yapılmaz: Var olan ve herkesin hizmetine sunulmuş bir şeyin yanına onunla aynı işi gören, ondan daha kullanışsız bir şey yapmak akıllıca değildir.
İki dinle, bir söyle: Bir olay hakkında hüküm ya da karar verirken, o olaya dahil herkesi dinlemek, onda göre söz söylemek gerekir.
İnsan yedisinde ne ise, yetmişinde de odur: İnsanların küçüklükte edindiği davranışları, alışkanlıkları, ne kadar zaman geçerse geçsin değiştirilmesi zordur.
İyilik yap, denize at; balık bilmezse Halik bilir: İyilik, karşılıksız yapılması gereken bir eylemdir fakat insanoğlu yaptığı iyilik karşısından en azından değerinin bilinmesini ister. İnsanlar iyilik yapan kişinin değerini bilmezse Allah mutlaka onu görür.
K ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Kara haber tez duyulur: Kötü olaylar insanları daha çabuk etkilediğinden haberinin yayılması daha çabuk olur.
Kaynayan kazan kapak tutmaz: Büyük çaplı olaylar, küçük görülen bazı unsurların zaman içinde insanları etkilemesiyle öyle bir aşamaya gelir ki ansızın patlak verir.
Keskin sirke küpüne zarar verir: Öfkesini kontrol edemeyen kimse, çevresinden önce kendine zarar verir; sağlığı bozulur, saygınlığını yitirir, işlerini berbat eder.
Kelin ilacı olsa başına sürer: Kendi çaresizliğine çözüm bulamayan kişi, başkalarının çarelerinin çözümünde de yetersiz kalır.
Kimse yoğurdum ekşi demez: İnsanlar kendi yaptıklarını, kendi ürünlerini, kendi davranışlarını kötülemez. Eleştirileri kabul etmez.
Korkunun ecele faydası yoktur: İnsanlar başlarına gelecek kötü bir olayı korkarak engelleyemezler. O olay için korkuya kapılmak yerine önlem almak gerekir.
L – M ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Leyleğin ömrü laklakla geçer: Hiçbir iş yapmak istemeyeni aylak kimseler vakitlerini boş konuşarak geçirirler.
Lodosun gözü yaşlı olur: Lodos rüzgarı doğası gereği sıcak olur fakat nemli eser, arkasından mutlaka yağmur gelir.
Mal canın yongasıdır: İnsan malına gelen zarardan, kendi canına zarar gelmiş gibi acı çeker. Bu nedenle malına sahip çıkar, onu korumak için elinden geleni yapar.
Mart kapıdan baktırır, kazma-kürek yaktırır: Mart ayı her ne kadar güneşli geçse de soğukların şiddeti azalmaz. İnsan bu güneşli havaya aldanıp yeteri kadar yakacak hazırlamayınca elindeki kazma, kürek gibi eşyaların tahta saplarını yakıp ısınmak zorunda bile kalabilir.
Minareyi çalan, kılıfını hazırlar: Gizlenemeyecek kadar büyük bir suç işleyen kimse, suçu işlemeden önce suçun ortaya çıkmaması için gerekli önlemleri alır.
Misafir kısmetiyle gelir: Eve gelen misafir ev sahibine yük değildir. Misafir gelen eve bereket de gelir.
N ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Namazda gönlü olmayanın ezanda kulağı olmaz: Bir işi yapmak istemeyen kimse, o işin geleceği vakti beklemekte isteksiz olur ya da önemsemez.
Neren ağrırsa canın oradadır: İnsan vücudunda meydana gelen acı ve ağrılar, vücudun neresinde ortaya çıkarsa çıksın sanki en büyük acı oymuş gibi hissettirir.
Nerde birlik, orda dirlik: Bir yerde insanlar duygu, düşünce ve inançlarında birlikte hareket ederler, yapacakları işleri birlikte yaparlarsa, o yerde düzen, huzur ve mutluluk olur.
Nikahta keramet vardır: Evlenecek olan iki kişi arasında birtakım sorunlar varsa, evlenip beraber yaşamaya başladıklarında, beraberce bu sorunların üstesinden gelebilirler.
Neye niyet, neye kısmet: Hayırlı bir iş yapmak için hazırlanan kimsenin bazen aklındaki olmaz fakat o işten daha iyi daha hayırlı bir işe vesile olur.
O – Ö ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Olacakla öleceğe çare bulunmaz: İnsan kaderini yaşar. Kaderin kişinin karşısına getireceği sıkıntıları daha önceden engellemenin bir yolu yoktur.
Olmayacak duaya amin denmez: Gerçekleşmesi imkansız bir iş için çaba göstermek boşunadır.
Ortak atın beli sakat olur: İnsan, kendi malı olmayan şeyleri hor kullanır. Ortaklaşa kullanılan bir mal, ortaklardan her biri ondan daha çok yararlanmayı düşüneceğinden çabuk yıpranır, kullanılamaz hale gelir.
Oynamasını bilmeyen gelin yerim dar dermiş: Bazı başarısız kişiler, başarısızlıklarını açık etmemek için türlü bahanelerin arkasına saklanırlar.
Önce can, sonra canan: İnsanlar iç güdüsel olarak önce kendi hayatlarını korumak isterler. İnsanların kendi canları, hayatta en çok sevdiği kişilerden bile daha kıymetlidir.
Öpülecek ele tükürülmez: Toplumda saygınlık kazanmış kişiye saygı göstermek, ona zarar vermemek gerekir.
P – R ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Papaz her zaman pilav yemez: Daha önce yapılan bir işte kullanılan yöntem, aynı işte daha sonradan işe yaramayabilir. Şartlar her an değişebilir.
Paça ıslanmadan balık tutulmaz: Hiçbir başarı zahmet çekilmeden kazanılmaz.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir: Bir işin, olayın veya durumun nasıl sonuçlanacağı şu anki gidişinden anlaşılabilir.
Rüzgar eken fırtına biçer: Bir kimse kötülük yaparsa, o kötülüğün daha fazlası başına gelir.
Rüzgara tüküren kendi yüzüne tükürür: Kendinden daha kuvvetli, daha üstün bir kişiye zarar vermeye çalışmak, kendinin zarar görmenle sonuçlanır.
S – Ş ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Sabreden derviş, muradına ermiş: Her iş kolayca sonuçlanmaz. O işin olması gereken şartlar yerine geldikçe iş sonuçlanır. Bu nedenle sabırla beklemek, acele etmemek gerekir.
Sahipsiz kapı anahtarsız açılır: Yalnız kalan, hiç kimseden destek görmeyen bir insanı kandırmak çok kolaydır.
Sakınılan göze çöp batar: Sevilen bir şeyin ya da kişinin başına kötü bir şey geleceğini düşünerek tedirgin olmak, o şeye zarar gelmesini engellemez. Tedbir almak gereklidir.
Şimşek çakmadan gök gürlemez: Bazı felaketlerin meydana geleceğine yakın belirtileri mutlaka görülür.
Şeyh uçmaz, müridi uçurur: Bir kimseye körü körüne bağlanan kişiler, o kişinin aslında yapmadığı şeyleri yapacağını düşünürler; herkesi buna inandırmaya çalışırlar.
T ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz: Bir iş yapılırken o işte emeği olmayan kimse, o işin sonuçlarından yararlanma hakkı olmaz.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır: Bir insan ne kadar kötü olursa olsun, nazikçe, yerinde, o kişinin hoşuna giden sözler söylenerek ikna edilebilir.
Tereciye tere satılmaz: Bir insana çok iyi bildiği bir şey hakkında bilgi verilmez. Bunu yapan kişi gülünç duruma düşebilir. (Tere: turpgillerden, bol yapraklı, yaprakları salata olarak yenen baharlı, otsu bir bitki)
Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer: Yaptıkları işte sabır gösteren kişiler bunun sonucunda mutlaka mükafatlarını alırlar.
U – Ü ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Ucuz etin yahnisi kara olur: Normalden daha ucuz fiyatta alınan bir malın mutlaka bir kusuru vardır.
Ummadığın taş baş yarar: İnsanlar önemsemediği, küçük gördüğü bir şeyden büyük zararlar görebilirler.
Uyuyan yılanın kuyruğuna basılmaz: Her felaketin bir sebebi vardır. Bu sebep bilindiği halde üstüne gidilmek akıllıca değildir.
Üzüm üzüme baka baka kararır: Tüm zamanlarını beraber geçiren kişiler, bir müddet sonra birbirlerine benzemeye; birbirlerinin davranışlarını yapmaya başlayabilirler.
Üzümünü ye, bağını sorma: Ulaşılan imkanları kaynağını sormak her zaman doğru bir davranış değildir.
V – Y ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Vakitsiz öten horozun başını keserler: Her işin bir zamanı vardır. Zamanı dışında yapılan işlerden insanlar zarar görebilirler.
Veren eli herkes öper: Bencillik yapmayan, malını mülkünü paylaşan, yardım sever insanlar toplumda saygı görür.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar: Yalan söyleyenin yalanı eninde sonunda ortaya çıkar.
Yanlış hesap Bağdat’tan döner: Bir işte bir yanlışlık varsa, o işin yanlışlığı eninde sonunda mutlaka anlaşılır.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır: Bazı suçlu kimseler yakalandıkları zaman suçlarını kabul etmedikleri gibi, karşısındaki kişiyi suçlu çıkarmaya çalışır.
Z ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Zararın neresinden dönersen kardır: Yapılan bir işten zarar edildiğinin farkına varıldığı anda o zararın gerçekleşmemesi için önlemler almak bile kar yerine geçer.
Zenginin malı, züğürdün çenesi yorar: Fakir kimse fakirlikten kurtulacak çözümler arayıp bunu uygulamak yerine zenginlerin malından, mülkünden, gezip tozmasından bahsederek vakit geçirirse hep fakir kalır.
Zenginin horozu bile yumurtlar: Varlıklı kişi, parası sayesinde olanaksız gibi görünen işleri bile gerçekleştirir.
Zorla güzellik olmaz: Bir kişiye beğenmediği şeyi beğendirmeye zorlamakla sonuca ulaşılamaz.
Züğürtlük zadeliği bozar: Çok zengin kişiler toplumda saygı görür. Zengin kişi zamanla fakirleşirse, saygınlığını da kaybeder.
Yorumlar
Yorum Gönder